Hikâye ve Görsel Eserleriyle WORLLDS | NFT Dünyasına Ender Diril’den Fantastik Bir Koleksiyon
Yapay zekâ konusundaki öncü isimlerden Ender Diril ile ses getiren son koleksiyonu hakkında söyleştik. Fantastik bir hikâyenin parça parça açıldığı bu koleksiyonda, her karakter hikâyenin gizli bir parçasını içinde bulunduruyor. Satış ya da açık artırma gerçekleştikçe gizli bölümler ortaya çıkıyor. Fantastik bir dünyada gerçekleşen bu hikâye kendi içinde bir oyunu da barındırıyor.
Uzun zamandır yapay zekâ ile çalışıyorsunuz, ancak açtığınız Worllds koleksiyonunun sizin için ayrı bir anlamı olduğunu öğrendik. Biraz bahsedebilir misiniz, bu koleksiyonu bu kadar özel kılan nedir?
Küçüklüğümden beri bilim-kurgu filmlerini, kitaplarını, çizgi romanlarını inanılmaz hayranlıkla izliyor ve okuyorum. Kahramanın süreçteki maceraları, karakter gelişimi ve hikâyenin can alıcı noktasında beklenmedik gerçeklerin ortaya çıkarak sizi şaşırtması beni her seferinde heyecanlandırıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 18. yaş günümde bana hediye edilen bir bilgisayarla başladı her şey. Resmen çıkan her oyunu oynayan biri haline gelmiştim, hatta oyun çözümleriyle ilgili çıkan tüm dergileri alır, takıldığım noktalarda biraz bakar, sonra da oyunu bitirene kadar devam ederdim. Çoğunlukla mouse ile oynanan aksiyon macera oyunlarını tercih ediyordum; tabii ağırlıklı olarak yine bilim-kurgu temalı oyunlar. Myst 1991; Flashback 1992; Little Big Adventure 1994 ve Outcast 1999 aklımda en çok kalanlardan.
Bir gün öğretmenlerimden biri ders sırasında “şu anda kaleme aldığınız hikâyeler ileride bir esere dönüşebilir” demişti ve bunu hiç unutmadım. Sonrasında kısa bilim-kurgu hikâyeleri yazmaya başladım, denemeler yaptım, arkadaşlarımdan ve öğretmenlerimden geri bildirimler topladım. İçlerinde bir tanesi benim için hep özel oldu. İş hayatına 2002’de atıldıktan sonra bu hikâyeyi, içerisindeki evren ve karakterleri büyütmeye devam ettim. 2000 yılı yapımı olan Finding Forrester adlı filmi tam 26 yaşındayken izledim ve izledikten sonra da öyle bir gaza geldim ki, dedim bu hikâyeyi sona ulaştırmam gerek.
5 bölümden oluşacak şekilde tam 6 ay içerisinde bitirmiştim, artık bilgisayarımda uygun zamanın gelmesini bekleyen bir bilim-kurgu hikâyesi vardı. Tabii bir yandan da iş hayatının yoğunluğu devam ediyordu. 2021 yılının sonlarına doğru başka bir proje üzerinde çalışırken, bu hikâyeyi arşiv olarak kaydettiğim bir cd-rom’da tekrar buldum, açıp okudum ve üzerinden geçtim. Zaman içerisinde öğrendiklerimle harmanlayarak biraz daha geliştirmek istedim. İşte tam da bu dönemde, NFT dünyası ve yapay zekâ ile tanışmıştım.
Sonra yine bir bekleme sürecim başladı. Yapay zekâ kullanarak aldığım çıktılar hikâyeyi yansıtabilecek noktada değillerdi. Ayrıca benim de yapay zekâ modelleri üzerinde çalışmam ve uzmanlaşmam gerekiyordu. Bu süreçte birçok farklı yapay zekâ modeli ile çalıştım. VQGAN+CLIP, Disco Diffusion, PYTTI, Midjourney v2-v3 ve Stable Diffusion 1.4 ve 1.5. Kasım 2022’nin başlarında Midjourney v4 Beta sürümünü çıkardığında tamam dedim, bu projenin vakti şimdi geldi.
Bu yeni model üzerinde gerçekten ciddi bir zaman ve emek harcadım. Hayalimdeki evren için gereken komut (prompt) anlatımlarına odaklandım. Görsel açıdan beklentilerimin karşılandığını görünce, çıktılar üzerinde Photoshop ile uzun saatler çalışarak hayal dünyamdaki kompozisyonları elde ettim. Tabii bir yandan da NFT dünyasındaki platformların, belli sınırları içerisinde kalmalıydım. Whimsical’da bir storyboard oluşturdum ve hem karakterleri hem de hüküm sürdükleri bölgeleri içeren kısımları 1000 karakter sınırı içerisinde kalacak şekilde düzenledim. Yazdığım hikâyenin çeviri sırasında anlam kaybı yaşamamasına da özen gösterdim. Hatta bu sürece dahil olan dostlarımla beraber de inceledik ki, gözden kaçan bir şey olmasın, sonuçta çocukluk hayalimi gerçekleştiriyordum. Bu kısım da en az 20 gün sürdü.
Hikâyedeki olaylar parçacık hızlandırıcı ile deneyler yapan çılgın kahramanımızın, düğmeye basması sonrası gelişiyor. Farklı bir gezegende uyanıyor ve burada göksel varlıklarla tanışıyor. Aslında tüm evrendeki düzeni korumaya çalışan bu varlıklar, aynı zamanda bir aile draması yaşıyorlar ve bizim kahramanımız tam ortasına düşüyor. Asıl amacı, evine dönmek olmasına rağmen; merakına yenilen kahramanımız bu evreni tanıma yolcuğunu bize günceleriyle aktarıyor.
Hikâye şu an hangi aşamada? Ne kadarı açıldı ve ne kadarı koleksiyonerleri bekliyor?
Hikâye akışı ve NFT platformundaki (Foundation) mekanik aslında şöyle işliyor: Karakterlerden biri satıldığı veya açık artırmaya açıldığı anda ilişki karakterin hüküm sürdüğü bölge, yani hikâyenin devamı ve görseli koleksiyonda açılıyor. Karakteri satın alan koleksiyonerin cüzdanına, bu parça hediye olarak iletiliyor. 1 Aralık’ta yayınlanan bölümdeki 5 karakterin 4’ü satın alındı. Bu sayede karakterler arasındaki ilişkiyi içeren kısımlar açılmış oldu.
Koleksiyondan eser alım sırasına göre: Whisky Bath: @whiskybath, HChip: @HChipNFT, Olcay Çınar: @OlcayCinar ve Ethco: @ethdotco hikâye akışındaki ilk 4 karakterin kilidini açan koleksiyonerler. Geriye sadece 1 karakter ve ona bağlı açılacak olan hikâye akışı kaldı.
Bu maceranın devamı gelecek mi? Yoksa, başka kurgularla mı karşımıza çıkacaksınız?
Maceranın devamı elbette olacak, ancak çıkmak için doğru zamanı bekleyecek. Yeni fikirler ve kurgular denemeyi seviyorum; o yüzden başka kurgular denemem de kimse için sürpriz olmayacaktır diye düşünüyorum.
Sanatçı olarak, bundan sonra yapmayı planladıklarınız neler?
NFT dünyası içerisinde, tüm yeteneklerimi ve birikimimi kullanarak inovatif projeler yapmayı hedefliyorum. Yaratıcılık konfor alanınızdan çıkarak yeniliklere açık olmanızı gerektiriyor. Ben de farklı mekanikler, sürprizler, oyunlaştırma içeren projeler gerçekleştirmeyi seviyorum. Farklı fikirlerle ilgili hazırlıklarım da tam gaz devam etmekte. Sanatçılar ve koleksiyonerlerle tanışmak, yaptığımız sohbetler sırasında onlarla fikirlerimi paylaşmak her gün hayal dünyamda yeni kapılar açıyor.
Yapay zekâ bir anda çok popüler oldu. Yapay zekayâ merak salanlar nereden başlamalı?
Öncelikle bu konularda biraz araştırma yapmaları, ilgili Twitter sohbetlerine katılmaları güzel bir başlangıç olabilir. Yapay zekâ ile eser üreten sanatçılarla tanışıp sorularını yöneltmeleri ve not almaları yararlı olacaktır. Sonrasında da farklı yapay zekâ modellerini deneyerek kendi hayal dünyalarına uygun olan programı bulabilirler.
Midjourney v4’ün bende bıraktığı izlenim gerçekten etkileyici, bu model üzerinden rahatlıkla ilerleyebileceklerini düşünüyorum. Hikâye anlatıcılığı ve betimleme sanatı kritik nokta, yapay zekâ modeli üzerinde çalıştıkça anlatımları ve teknikleri zamanla gelişecektir.
Yakın zamanda, Feriye İstanbul’da sergilenen Yapay Zekâ ile Algoritmik Sanat sergisinin danışmanlığını yaptınız. Yapay zekâ ile çalışan sanatçılar bazı kesimlerde tartışmaya yol açıyor. Bu konudaki yorumlarınızı alabilir miyiz?
Her sanatçının birikimi ve sanatındaki aktarım süreci farklı, ben yapay zekâ ile üretilen sanatı inovatif ve yenilikçi buluyorum. Burada kullanılan aracın yetenekleri siz olmadan, üzerinde çalışmadan ve zaman harcayıp hayal dünyanızı kendi diliniz, hayat birikiminizle yansıtmadan zaten âtıl kalıyor. Yapay zekâ, hayal dünyanızı aktarmada sadece bir araç. Teknoloji geliştikçe kullandığımız araçların daha hızlı ve gelişmiş olması ise, sürpriz değil. Fotoğraf makinesi icat edildiğinde de bu tarz tartışmalar olmuştu, hatta garip; ama kimi mecralarda hala devam ediyor. Tarihe baktığımızda teknolojinin hiç yenilmediğini görebiliriz, o yüzden alışmayı öneririm naçizane.