Burçak Berberoğlu | Yapay Zekâ ile Algoritmik Sanat Sergisi Üzerine Soru-Cevap
Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir ve bugüne dek neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
Tabii ki. Antalya doğumluyum. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra İstanbul’a taşınıp Ressam Memet Güreli’nin sanat atölyesinde Resim ve Sanat tarihi eğitimi aldım. Burada hazırlandığım üniversite özel yetenek sınavları arasında aynı sene sınavlarına girdiğim Marmara, Akdeniz ve Mimar Sinan Üniversitelerini kazandım. Tercihim derece ile kazandığım Mimar Sinan Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden yana oldu. Üniversiteden mezun olduktan sonra Tasarım ve Mimarlık alanında çalışan firmalarda iç mimari ve tasarım sorumlusu olarak görev aldım. Bu sırada fotoğrafa merak salıp bu konuda eğitim aldım. Çocukluğumdan bu yana ise kalem elimden hiç düşmedi. Dijtal ve fiziksel olarak resim hep hayatımda. Şu anda Espas mimarlık ile iç mimarlık ve tasarım çalışmalarıma devam ederken resim kariyerime de kendi atölyemde devam ediyorum. Nft dünyasına adım atışım ise ekip olarak çalıştığımız Unbuild projemiz ile oldu.
Yapay zekâdan önce hangi sanat dallarıyla üretim yapıyordunuz? Sanata girişininiz yapay zekâ ile mi oldu?
Sanırım bir önceki sorunuzda bunu uzun uzun açıklamış oldum. Multidisipliner bir yaklaşımım var. Resim, tasarım, iç mimarlık, fotoğrafçılık derken yapay zekâ ile aslında geleneksel temelli biri olarak çalışmaya başladım diyebiliriz.
Yapay zekânın popüler hale gelmesiyle, herkes hakkında konuşur oldu. Kimine göre büyülü, kimine göreyse herkesin yapabileceği bir araç. Gerçekten bu kadar büyülü ya da sanıldığı kadar kolay mı?
Büyülü olduğuna katılıyorum ama herkesin yapabileceği bir araç mı emin değilim. Çünkü ilk önce ciddi bir sabır ve disiplin istiyor. Özgün çalışmaların ise nihayetinde kişinin render üzerindeki dokunuşları veya çalışmayı akıllıca kullanması ile ortaya çıktığını düşünüyorum.
Yapay zekâ yaratıcılığı sınırlıyor mu, yoksa sınırları mı yıkıyor?
Buna şöyle bir örnek verebilirim. Bazen bir şeyler üretirken duraksadığınız bir yer, bir zaman vardır. Bir şey çıkmaz, kıvranırsınız hatta yaptığınız işten uzaklaşırsınız. Mesleği yaratıcılık gerektirenlerin genelde yasadığı ortak bir sorundur, ancak yapay zekâda bu yok. Her defasında size yeni bir kapı açıyor, siz ise oradan bambaşka yerlere yürüyorsunuz. Bence inanılmaz bir beyin jimnastiği. Ekrana veya kağıda boş bakmanızı engelliyor.
Yapay zekâ ile sanatsal işler üretmek isteyen insanlara, başlangıç için verebileceğiniz tavsiyeler var mı?
Hiç beklemeden başlasınlar, her iş emek ve zaman istiyor. Doğru veya yanlış yok. Karşılıklı geliştiğiniz bir sistem var. Emek verdikten sonra karşılığını alacaklarına inanıyorum.
Hangi modeller özelinde uzmanlaştınız ve bu deneyimler sonrası size hangi model daha güçlü geldi?
Her modelin kendine özgü çıktıları olduğunu düşünüyorum. Bunun için şu model daha güçlü diyemem ama favorilerim Stable Diffusion, Dalle ve Mj. Bazen çalışırken hepsini karıştırıyor tepkilerini izliyorum.
Yazılan komutlarda farklı sanatçıların referans olarak verilmesi sizce etik olarak doğru mu?
Bu bir gelişme evresi. Temel resim eğitimlerinde de Caravaggio, Michelangelo gibi ünlü sanatçıların kara kalem reprodüksiyonlarını yaparsınız ki eliniz kuvvetlensin. Temeli almak bu noktada bence önemli. Bu temeller tarihte akımlara da yol açmış. Devam ettikçe de siz kendi yolunuza girersiniz. Dolayısı ile bence referans vermenin bir önemi yok, sonrasında kendinizi bulmanızın önemi var. Bunu sanırım birçok sanat dalı ve üretim gerektiren iş için söyleyebilirim.
Yapay zekânın geleceği ile ilgili öngörüleriniz neler? Gelişmiş bir araç olarak asistanımız mı olacak, yoksa bir gün insanların yerini alacak mı?
Yapay zekâ her gün ilerlemeye, hayatımızın her alanına girerek bizi şaşırtmaya devam ediyor. Belki bir gün birçok işi elimizden alacak ama insanoğlunun özgünlüğü ile birleştiği zaman çok daha kıymetli olacağını düşünüyorum.
