Graffiti ve NFT Sanatçısı Mies ile Soru-Cevap

Öncelikle biraz seni tanıyabilir miyiz? Sanat dünyasına ilk adımın nasıl oldu, ne kadar süre geçti? Hikayeni merak ediyoruz.

Merhaba, öncelikle röportajda bize de yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Kendimden kısaca bahsedecek olursam; grafik tasarım lisans mezunuyum ve şu an görsel sanatlar bölümünde yüksek lisans yapıyorum. Sanat, aslında çocukluğumdan beri içimde var olan bir şeydi diyebilirim. Çocukluktan beri resim yapıyorum ve hep ressam olacağım diyordum. Daha sonra 2011 yılında lise son sınıfa giderken, gittiğim okulun dış duvarlarına graffiti yapıldığını gördüm ve bunu kesinlikle ben de yapmalıyım dedim. Graffiti yapan çocukları okulda buldum ve bana öğretmelerini istedim. Daha sonra o çocuklardan bir tanesi bana graffiti’yi anlattı. Beni boya aldıkları mağazaya götürdü ve bir kere graffiti yaparken kendisini izledim. O günden sonra graffiti hayatımın büyük bir kısmını oluşturuyor diyebilirim. 

Türkiye graffiti konusunda sence nasıl bir yerde? Son yıllarda ilgi artıyor diyebilir miyiz? Berlin, Barcelona gibi şehirlerle karşılaştırıldığında graffitiye gösterilen özen ya da devlet desteği hangi seviyelerde? Ne gibi farklar ya da benzerlikler görüyorsun?

Türkiye’de graffiti son yıllarda benimsenmeye başladı. Graffiti; satanizm ya da terörizm değildir, graffiti aslında temelinde vandalizm barındırır daha sonra evrim geçirdikçe sanat olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Graffiti Türkiye’de son yıllarda kabul görmeye başlasa da hala yurt dışı ile kıyaslanamaz diye düşünüyorum, onun için biraz daha zaman gerekli. Türkiye’de bazı bölgelerde gerçekten kabul görmüş hatta devlet desteği almış olsa bile, bazı bölgelerde hala ne olduğu bilinmiyor.

Duvar seçme, resme karar verme ve boyama süreci nasıl oluyor? Belediyeden mi izin alınıyor mesela? Tek başına mı, yoksa bir ekiple mi çalışıyorsun?

Dışarda dolaşırken gittiğimiz yerlerde sürekli duvarlara bakarız ve gözümüze bir duvar kestiririz, genelde duvar seçme bu şekilde oluyor. Graffiti günümüzde ikiye ayrılıyor, illegal graffiti ve legal graffiti. Eğer illegal olarak yapılacaksa kimseden izin almadan genelde gece ve bir taslak olmadan yapılır. Eğer legal olarak yapılacaksa duvarın kime ait olduğunu bakılır, belediyeye ait ise belediyeden izin alınır, özel mülkse mülk sahibinden izin alınır. Daha sonra evde bir taslak çıkartılır ve legal graffiti genelde daha önce planlanmış bir taslak ve zaman diliminde yapılır. Graffiti yaparken genelde toplu şekilde boyamak daha zevklidir o yüzden çoğunlukla diğer graffiti sanatçılarıyla toplanıp boyamayı tercih ediyorum.

Bütün dünyada, en çok şurada bir duvar resmi yapmak isterdim dediğin yer neresi?

Aslında hayalim dünyanın her yerine graffiti yapmak. Graffiti çünkü ‘ben de varım’ demenin bir şeklidir aslında. Özellikle bir yer seçmemi isterseniz de sanırım İtalya’yı seçerim.

Türkiye’deki ekonomik durum graffiti sanatçılarını etkiliyor mu? Malum boya fiyatları da ortada…

Özellikle birkaç yıldır Türkiye’deki graffiti sanatçıları gerçekten maddi olarak sıkıntı içerisinde diyebilirim. Aldığımız boyalar yurt dışında üretilip ülkemize geliyor ve son iki yılda %100 zam geldi. Bazı sanatçılar graffiti işi yaparak boya paralarını çıkartıyordu ama artık o da çok mümkün olmuyor. Boyalar çok pahalı olduğu için müşteri kaçıyor. Bundan dolayı artık çoğu sanatçı aktif şekilde graffiti yapamıyor. Bu gerçekten çok üzücü.

Türkiye’deki graffiti sanatçılarının hepsi birbirini tanır gibi geliyor insana. Sıkı bir komüniteniz var mıdır? İletişimde olduğunuz bir ağ belki?

Evet, genel olarak herkes birbirini tanıyor. Crew dediğimiz gruplar olsa da genel olarak herkes birbirine saygılıdır. Örneğin bir başka graffiticinin çalışmasını gidip kapatmayız, zaten kapatılırsa graffiti de bu savaş demektir. 🙂 Bu genel olarak dünyanın her yerinde bu şekildedir. Graffiti’nin sevdiğim özelliklerinden biri de çok fazla insanla tanışabilmeniz. Örneğin bir graffiti etkinliği düzenlendiğinde oradaki herkesle rahat şekilde konuşabilirsiniz, çünkü mahlasınızı söylediğinizde genelde herkes birbirini tanır. Bunun haricinde sürekli birlikte takıldığım bir grup da mevcut, genelde her boyamaya gittiğimizde birbirimize haber veririz.

Aynı zamanda NFT dünyasında da çok aktifsin. Dünyada ve Türkiye’de graffiti sanatçıları NFT dünyasında ayrı bir komünite kurdular mı? Sen Türkiye’de NFT dünyasına adım atan ilk graffiti sanatçılarından mısın?

Graffiti yapan birkaç kişi NFT dünyasına adım attı ama henüz yeterince çok değil. Bu bakımdan sanırım NFT dünyasına adım atan ilk graffiti sanatçılarından biriyim diyebilirim. Henüz NFT’de graffiti sanatçıları tarafından bir topluluk yok ama olmasını gerçekten çok isterim, sanırım bunun için biraz daha zaman gerekiyor. Graffiti sanatçılarının NFT dünyasını çok seveceğinden eminim. Aslında NFT ve graffiti bana bazı yönlerden benzer geliyor. Graffiti insanın kendini özgür hissettiği bir alandır ve bence NFT’de öyle. Graffiti yaparken insan kimseyi umursamaz sadece sevdiği şeyi yapar ve NFT’de bence öyle. O yüzden umarım geç kalmadan burada olurlar. 🙂

Aynı zamanda yağlı boya tablolar da yapıyorsun. Tablolarını NFT olarak sattığında, orjinalini de satın alan kişiye hediye ediyor musun?

Yağlı boya tablolarımı NFT’ye dönüştürüyorum ve alan kişi bana yazıp orjinalini de istediğini söylerse ve eğer gönderebileceğim bir yerdeyse orjinalini de kendisine gönderiyorum. Eğer istemezse de orjinalini kesinlikle başka birisine satmıyorum. Etik olarak böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Hem reel hayatta hem de NFT dünyasında, bundan sonraki projelerin neler?

NFT dünyasında daha fazla iş üretip daha fazla kişiyle tanışmayı ve hayatımın büyük çoğunluğunu NFT’ye ayırmayı sürdüreceğim. Reel hayatımda ise graffiti yapmayı sürdüreceğim ve eğer NFT’de daha iyi yerlere gelebilirsem dünyanın her yerine graffiti yapma hayalimi gerçekleştirmek istiyorum.